top of page

"Okudum, anladım" 2


Gelişmiş ülkelerde kadınlar 80-85, erkekler 75 yaşına kadar yaşıyor.  

Ne bileyim... bana fazla geliyor.  

Daha ne yaşayacağız ki?


1928’de basılan Lady Chatterley'nin Sevgilisi’nde Lady Constance Chatterley şöyle diyor:


“Gerçekte herkes konuşuyor ama yapılması gereken şeyi bilen tek kişi yok.  

Gençler öfkeden kuduruyor çünkü harcayacak yeterince paraları yok,  

bütün yaşayışları para harcamaya dayanıyor,  

oysa şimdi metelik bulamıyorlar.  

İşte bizim uygarlığımız, eğitimimiz:  

İnsanların yaşayışını tümüyle para harcayıp bir duruma getirmek,  

sonra da paranın suyunu çekmesi.”


Kapitalizm ise kendini tekrar ediyor.


Neredeyse bugünkü “yaratıcı endüstriler”, “startup kültürü”, “influencer ekonomisi” gibi  

yeni ambalajlı düzenlerin çekirdeği de bu değil mi?


Artık insan, yaratmak, yaşamak, sevmek, öğrenmek gibi eylemler bile  

bir “ürün”e, bir “hikaye”ye dönüştürülmeden değersiz sayılıyor.


Tamam, yaşam süresi uzadı.  

Ama yaşamın kendisi mi uzadı?  

Yoksa sadece ‘tükenme ve tüketme süremiz mi’ uzatıldı?


85 yaşına kadar yaşamak...  

Eğer anlam yitmişse,  

kendi bedeninde unutulmuş bir mektup gibi yaşamak olabilir.  

Uzun ama boş bir şey.


Eskiden dilekçelerin altını “Okudum, anladım” diye imzalardık.  

Şimdi hayat o kadar absürtleşti ki:  

“Okudum, anladım” deyip çekip gitsek gam yemeyeceğiz.

 
 
 

Comments


bottom of page