top of page

Siyah Kuğunun Kritik Aklı 1


ree

Hitler meğerse ‘ölümünden’ 20 sene sonra ölmüş, iki kızı olmuş.

Şili, Hitler’le ilgili gizli belgeleri açıklıyor. Redacted podcast’e detayları var.


Hafızamız ne kadar çok kurgulanmış. Yanlışlarımız doğru, doğrularımız yanlışmış. Hiçbir şeyin bize anlatıldığı gibi olmadığı fikrine aşinayız aslında. Yine de sürekli boksör duruşunda olup sağ  sol kroşeye hazır olmak yorucu mu yorucu. 


White Noise filminde; kalabalıklar, ölüm korkusunu bastırmak için figürlerin peşinden sürükleniyor.Hitler ve Elvis’in sürüklediği kalabalıkları anlatan iki akademisyeni gözümü kırpmadan izliyorum. Ve Jack şöyle diyor: “Kalabalığın arasından kopmak, bir birey olarak ölüm riskini almak, tek başına ölümle yüzleşmektir.” Belki de artık hepimiz o noktadayız: Kalabalıktan kopmuş, yalnız, çıplak ve sezgileriyle baş başa. 


Soykırım filmleri bile sorgulanıyor. İçimiz titreyerek izlediğimiz Anne Frank’in günlüğü bile inşa edilmiş olabilir. Duygularımız sömürülmüş. Boşuna gözyaşı dökmüşüz. 


O zaman sormak gerek:Gerçek ne?Kime güvenebiliriz? Bu sorunun cevabını  eskiden resmi tarih ve “akıl” verebilirdi. Şimdi kritik akıl veya belki yalnızca sezgi. 

Böylesi bir geleceğe karşı, yeni bir hafıza kurmamız gerekiyor. Eski bilgilerle değil. Tümevarım, tümdengelim, sezgi ve epistemoloji ile. Yeni bir başlangıç gibi değil bu, bir karşı hafıza gibi. Derin, sezgisel ama sahici. 


Şimdi bir Uyuyan Güzel izleyip uyanalım.



Siyah Kuğu ve Kritik Akıl. (Siyah  kuğu David Hume, Kritik Akıl Immanuel Kant’a  göndermedir)

 
 
 

Yorumlar


bottom of page